Ahmet A. Kefenoğlu

Ahmet A. Kefenoğlu


Kaygı Üretimi

18 Kasım 2021 - 03:15

"Eğer bir sorun çözülebiliyorsa kaygılanmaya gerek yoktur. Eğer çözülemiyorsa kaygılanmanın bir faydası yoktur."
Tibet'te Yedi Yıl, film repliği

Zihnimize her an düşen düşünceler kendi sosyo-kültürel yapımızın göstergeleridir. Bir tembellik sürecinde “Amaan sonra yaparız.” tercihini bize yaptıran aslında çevremizden ve ailemizden aldığımız bir sosyal koddur. Yine aynı şekilde yapılması gereken bir iş söz konusuyken “Hemen halletmeliyim.” tercihi de yaşadığımız toplumun aktardığı bir düşünce biçimidir. Yaşadığımız toplumun sosyal kodlarını zihnimiz çoğu zaman biz fark etmeden kaydeder. Bunu fark etmek için başka toplumlarla karşılaşmamız gerekir.

Elektrikler kesik fakat kesip yere yığdığımız ağaçların kesilip depoya yerleştirilmesi gerekiyorsa o ağaçları ya baltayla, nacakla doğramalı ya da elektriğin gelmesini bekleyip elektrikli testere ile doğrayıp işi bir şekilde halletmeliyiz. Baltaya davranıp harekete geçmiyor ve de elektrik gelene kadar “Bunların kesilmesi lazım.” deyip o anı zihninde baskı unsuru haline getirip başka bir işe geçemiyor, kaygılanmaya devam ediyorsan bu sürecin o işi yapmana hiçbir katkısı yoktur.

Kışları çetin geçen İsviçre’de ilk saat locası 1600’lü yıllarda kuruluyor. Kışın evinde vakit geçirmek zorunda kalan İsviçreli vatandaş boş durmayıp kendine yeni bir uğraş buluyor ve saat yapımı bir sektör haline geliyor. Bugün bile dünyanın en pahalı ve en kaliteli saatlerinin İsviçre üretimi olması, İsviçrelilerin kış şartlarının hayata olumsuz etkisini bu şekilde kırmaları olabilir. Diğer taraftan kış şartlarının çetin geçtiği birçok memlekette hayatın durma noktasına gelmesini ve bunun sosyo-kültürel açıdan insanları nasıl etkilediğini konuşmak da kolay değildir.

Ahmet A. KEFENOĞLU 14.07.2021 (Proje 99)

YORUMLAR

  • 0 Yorum