Kendinden Utanan Balon

Balon. Genellikle naylon malzemeden yapılan, içine hava üflenerek şişirilen, endüstriyel boyutta yapılınca üzerine binilip gökyüzünden arşı temaşa etmeyi sağlayan bir aracım ben. Tıpta insanların hayatını kurtarırım. Kullanılış amacımın dışında beni cümle içinde mecaz olarak kullanan kimseler de vardır tabii. Kendimi tanıtırken asıl o boyuttan bahsetmek isterim.

Bir spekülasyonu ifade ederken de beni kullanıyor artık insanlar. Eğer araştırırsanız taa 1800'lerde mecaz olarak da kullanmaya başladılar beni. Osmanlı, 1637'de Lale Borsası spekülasyonları sonrası 1841'de yazılan bir makalede görmüştür beni Lale Balonu adıyla. Ta o günlerden bugünlere büyük aldatmacaların adı benimle anılır oldu.

Bugün hala emlak balonu, bitcoin balonu, .com balonu, lokma tatlısı balonu gibi başlangıçta tehlikesiz ve ümit vadeden, spekülatörlerin elinde içi boş ve her katılımcının bir "üf"ü ile büyüyen ve bir gün patlayan, patlayınca bireylerin ve ülkelerin ekonomilerini, günlük ilişkilerini bambaşka bir hale çeviren bir sürecim ben.

Türkiye'de Çiftlik Bank balonunu duymuşsunuzdur. Kendimi en rezil ve ezik hissettiğim süreçlerden biriydi. Beni bir "üfff" ile semirtenlerin üfleme sebepleri, onların ben patlayınca yaşayacakları günlere müstehak olduklarını düşündürdü: "Bu kadar üfleyen insan var. Bunlar yanlış düşünüyor olamaz."

Bir balonu balon yapan safsatadır. Üflemeyi artırmak ve beni büyütmek ve benim üzerimden servet, makam, şöhret kazanmak isterseniz safsata çeşitlerini adınız gibi bilmeli ve kullanmalısınız arkadaş sohbetlerinde.

Diyeceğim o ki eğer bir balona üflemek durumunda kalırsanız vazgeçin. Eğer bir balona üflememişseniz safsata nedir, nerede kimler tarafından kullanılır öğrenin. Modern dünyada bir balona üflemeden yaşamak zor olsa da bu mümkün. Akılla, duygudurum kontrolüyle korkulara hakim olunduğunda süreçlerin aslında bir balona evrildiğini görebilirsiniz.

Ahmet A. KEFENOĞLU 24.04.2020 (Proje 99)