Ahmet A. Kefenoğlu

Ahmet A. Kefenoğlu


Tedbirsiz Çavuşlar Karpuz Kabuklarını Yerler

17 Kasım 2021 - 11:35

Planlı, programlı hareket etmek çok güzel bir şey. Sabah kalkınca o gün içinde ne yapacağını bilmek insanı huzurlu hissettiriyor değil mi? Günün önemli, resmi, herhangi bir kurum içinde vakit geçirilecek kısımlarını geride bırakıp yapman gereken işleri önem sırasına göre sıralayıp bunu saat dilimlerine göre düzenlemek ve bu programa uymak çok çok güzel bir şey.

Planlı yürümenin hatta iki planla yürümenin insanı hayat akışının içinde tutma noktasında büyük çok büyük getirileri oluyor, tabi üşenmezsek.

İşten dönüyorum evime, rutinim belli, bir kahve içiyorum ve sandalyede öylece kalakalıyorum. Sandalyede oturup kaldığım süre içinde kelimenin tam anlamıyla hiç bir şey yapmıyorum. Hem de hiç. Ta ki durumu fark edene kadar. Bu bazen bir saat sürüyor. Bazen telefonumdan müzik açıyorum, bazen Whatsapp grup mesaj bildirimlerine bakıp çıkıyorum. Daha bir sürü bana ya da çevreme fayda vermeyen "hiç şey"lerden yapıyorum. Hiç fayda. Hem de hiç. Sıfır adamım.

Bugün oturdum yine sandalyeye. Biraz vakit geçti. Dedim ulan bari masayı sileyim. Kızdım kendime. Aslında kendine kızmak da bir yerde yarayı derinleştiriyor. Plan yapma fikrini zihinden kaybettiriyor. Fakat kendine kızmayınca yumruk dışardan geliyor bu daha fazla bir kendine kızma hali doğuruyor. Masayı sildikten sonra bu plan-program işini fark ettim. Kendimle bu sefer bak abim, bak yavrum, güzel kardeşim tarzında konuşarak onu en azından akşamı planlamaya ikna ettim.

Plan devam ediyor. Dakikalar, saniyeler geçiyor. Ölüm gelene kadar hepimiz nefes alıp veriyoruz.

Ahmet A. KEFENOĞLU 20.10.2017 (Proje 99)

YORUMLAR

  • 0 Yorum