Yaz Tahtaya Bir Daha

Ülkede öğretmene ve öğretmenliğe duyulan saygının azaldığını gösteren videolar ortaya çıkıyor. Üstelik bu gelişme yeni de değil. Yıllardır sosyal medya sitelerinde bu tip videolara rastlıyoruz. Her seferinde verilen tepkinin değişmemesine rağmen, saygısızlık denebilecek seviyenin dahi çok altında gelişmelerin yaşandığı olaylar ortaya çıkıyor.

Eğitimin giderek seviyesinin düştüğü noktasında herkes hemfikir. Fakat öğretmenlik mesleğinin ve mesleğin icrasının elverişli hale getirilmesinde hatrı sayılır adımlar atılmıyor, öğrencilerin okula adapte olması, daha saygılı ve daha dürüst olması için gözle görülür bir değişim oluşmuyor.

En temel açıdan yaklaşalım: Öğrenci öğretmene neden saygı duymalı? Ders anlattığı için mi? Yoksa öğrenciyi anlayıp, onun ihtiyaçlarını, eksikliklerini olması gerektiği gibi giderebildiği için mi? Yani işini iyi yaptığı için mi?

Dünya gezegeninde internet denen hadisenin çocuklarımıza, gençlerimize ne kadar etki edebileceğinin farkında mıyız? Öğrenmek isteyen bir insanın pekala öğrenmek istediği her şeyi internetten öğrenebileceğinin farkında mıyız?

Bilgiye ulaşımın bu kadar kolay ve ucuz olduğu bir dönemde eğitim ve öğretim anlayışımızı değiştirmenin vakti ne zaman gelecek? Memleketimizde, vatandaş olarak şikayet ettiğimiz her ne unsur varsa bunun önce zihinlerimizde yapacağımız bir güncelleme ile mümkün olacağını biliyor muyuz?

Dayak, bağırma, disiplin cezası (hemen her seviyede) gibi tehdit unsurlarının teknoloji karşısında güdük kaldığını kabul edelim. Omurgasız, namert, paraya ve makama tapan bir nesil istiyorsak, önce kendimizi güncelleme, değiştirme, dönüştürme fikrinden uzak bir şekilde yaşamaya devam edebiliriz.

Ahmet A. KEFENOĞLU 23.03.2018 (Proje 99)