Ahmet Kubilay

Ahmet Kubilay


Hunza Türkleri ve Yalanın Tahakkümü

31 Ekim 2021 - 12:47

Hunzalar 120 yıl yaşıyorlar. Hiç hastalanmıyorlar ve daha âlâsı kanser nedir bilmiyorlar. Daha da iyisi, Pakistan'ın Baltistan bölgesinde yaşayan bu Hunzalar, Türk kökenliymişler. Medyalarımız onlara "Hunza Türkleri" diyor. Hunzalar, Hun Türkleriymiş. Ciddî haber kanalları, ciddî haber siteleri sık sık "Hunza Türkleri" başlıklı haberler yapıyorlar. Türkiye'nin en çok satan gazeteleri, en çok tık alan haber siteleri bu Hunza Türkleri furyasında en ön saftalar.*

Sosyal medyada "Hunza Türkleri" ile ilgili çeşit çeşit fantastik iddialar, acayib'ül garaip bilgiler, evlere şenlik yorumlar var: "Bilim adamları bu Türkleri inceliyor." "Burada 100 yaşında ölene genç öldü, diyorlar." Bazı haber siteleri 120 yılı beğenmemiş olacaklar ki, "İşte tam 160 yıl yaşamalarının sırrı" diyerek Hunza Türklerinin ömürlerine zam yapıyorlar. Hatta bir siteyi 160 yıl da kesmemiş olacak ki mevzunun piyasasından payını kapabilmek için olsa gerek, "Ölümsüz insanların vadisi: Hunza" başlığını atıyor.

Bu konudaki haberlerin ayrıntısını incelediğimizde ülkemiz medya mensuplarının, internet editörlerinin engin hayal gücünün pek çok örneğiyle karşılaşıyoruz: "Bu Türkler, hastalık bilmedikleri gibi kanseri de hiç duymamışlar bile. Kadınlar 65-70 yaşında doğuruyor. Bilim adamları bu uzun ömür sırrını araştırdılar. Bunun sebebi (uzun ve sağlıklı ömrün) denizden 6 bin metre yükseklikte çok yüksek oksijeni olan (!) bir bölgede bulunmaları."

Fanteziyi uzatmaya gerek yok. Bu okuduklarınızın hepsi yalan! Hunzalar Türk değil. Onlara yaygın olarak Hunza bile denmiyor. Konuştukları dil herhangi bir dil ailesiyle ilişkisi bulunamamış bağımsız bir dil. Yaşadıkları bölgeye nereden geldikleri konusu da tartışmalı. Ama bilim adamlarının tartıştıkları ihtimaller arasında Türk olma ihtimali kesinlikle yok.

"Makedonya'dan gelmişler" diyen de var, "Moğolların kayıp bir kabilesi" diyen de. Yapılan genetik araştırmalar Hunzaların Balkanlarla bağlantısı olmadığını, Doğu Asyalı genleri taşıdıklarını, atalarından bir grubun Kuzey Himalaya kökenli olduğunu gösteriyor.

Hunzalar da denilen Buruşaski halkı, Şiî - İsmailî inanca mensuplar. İsmailîlik, Şiîlikte uçta sayılan bir inanç ekolü. Tarih boyunca politik ve dinî liderlerine "Mirza" denmiş. Saçma sapan sağlık - uzun ömür iddialarının temel kaynağı ise sağlıklı hayat, organik beslenme aktivisti Jerome Irving Rodale isimli egzantirik bir Amerikalı. Rodale Pakistan'a gidip, Hunzaları yerinde araştırmış bir insan değil. Çıkardığı ve binlerce meraklının takip ettiği dergisi Prevention için yazdığı yazılarda sık sık Hunzaların sağlıklı hayat biçimleri ve yeme alışkanlıklarına atıfta bulunmuş. Anlaşılan o ki Hunzalar Rodale için bir çeşit Kızıl Elma imiş.

Bilgileri nereden aldığı anlaşılmayan Rodale'nin Hunzaların övünmeyi ve abartmayı çok seven bir mensubunun saçma bir ropörtajından ilham aldığı  tahmin ediliyor.

Modern dönem öncesi Hunzaların kültürlerinde takvim algısı biraz zayıf. Hunzalar ay, yıl hesaplarında bugünkü anlamda bir netliği pek önemsemiyorlar. Yani bütün sorun bir retorik sorunu. Bir Hunza, akıllı birinden bahsederken "120 sene yaşamış bir adamdır" diyor. 120 senelik ömür meselesi işte bu yüksek bilgeliğe işaret eden ifadeden çıkıyor.

Bu abartmaları hisseden ve çürütmeye niyetlenen John Clark adında yine Amerikalı bir doktor. Clark, Hunzaların ülkesine gidip, orada 20 ay kalıyor. Orada bulunduğu süre zarfında Hunzaların ortalama hayat beklentisinin dünya ortalamasının da altında olduğunu tespit ediyor. (Erkeklerde 53, kadınlarda 52 yıl). "Asla hastalanmazlar" denilen Hunza halkı dünyanın en hasta halklarından sayılabilir. Sıtma, dizanteri, bağırsak solucanları, trahom "sağlıklı" Hunzalar arasında en yaygın, en sık, hatta gereğinden sık görülen hastalıklar.

Bu arada, Türkiye'de yayın yapan medya kuruluşları Hunzaların 6 bin metre yükseklikte yaşamaktan ötürü uzun yaşadığını yazarken mühim bir şeyi unutuyorlar: Bilim. Bilime göre 6 bin metre yükseklikte herhangi bir tarım çeşidi yapılması mümkün değil. Dünyada o yükseklikte var olan herhangi bir insan yerleşimi de henüz tespit edilemedi.

Bu Hunza "muhabbeti"nin kaynağı 50'ler, 60'lar Amerikası ve Amerikalılar aralarından biri çıkıp (ki genelde çıkar) gerçeği tespit edince bu uzun yaşayan Hunzalar furyası da etkisini kaybetmiş. Hâle bakın ki onların çoktan aştığı bir mesele bize daha yeni ulaşıyor. Amerika'yı yeniden keşfediyoruz yani. Hatta Amerikalıların bile uydurmadığı yeni, inovatif açılar uydurarak hem de Hunzaları "Hun Türkü" ilan ediyoruz. Yâni hem Amerika'yı yeniden keşfediyoruz, hem de Türkleştiriyoruz (!).

İngilizcesi pseudoscience olan bir kelime var. Türkçe karşılığı yok ama "sözde-bilim" diye Türkçeleştirebiliriz. Bir kültür ilgilenmediği konularda kelime üretmez veya tercüme de olsa karşılık bulmaz. Sözde-bilim hakkında farkındalığımızın olmayışı, bilim, irfan, araştırma, künhüne vakıf olma hususlarındaki gayretsizliğimizden, beleşçilik ve kolaycılığımızdan kaynaklanıyor. Umuma şamil sayabilir miyiz, kararı ehline bırakıyoruz ama net ifade etmekten de çekinmeyelim: sözkonusu ettiğimiz, dilimize doladığımız tam olarak cari ve azgın bir çöküşle ufkumuza çöken altkültürdür.

Burası koca koca, etkili ve yetkili profesörlerin bile (tırnak içinde) "inanılmaz"  bilgi hataları yaptığı bir coğrafya. Elbette, hata insan içindir. Mesele hata yapılması değil. Bu yüksek zevat ezkaza hataları kendilerine gösterildiğinde acayip bir umursamazlık ve derin bir bilgiye-bilime saygısız tavır ile "ne fark eder" havasındalar. Gerçekle ilişkileri o kadar zayıf ki... Hele de taraftar kaybetmek, kârdan kispten olmak söz konusu olunca ısrarcı yalancılık mücadele edilmesi çok zor bir heyula olarak dimağları işgale devam ediyor. Bu tavır elbette sadece profesörlere, akademisyenlere has bir tavır değil. Büyük saygı ve kabul gören önde gelenler de bu arızayla mâlûl. Ve bu, bahse konu ve mütehakkim "alt-kültür"ün en önemli unsurlarından biri.

Ve gerçekle bu kadar zayıf bir ilişkiden yüksek iman, irfan, kalite, ahlak, üretim, inovasyon, gelişme,  ilerleme biraz zor çıkar. Ciddiyet kimin umrunda ki?

* Yeni Akit, Yeni Şafak, A Haber, Sabah, Hürriyet, Sözcü, Posta, Cumhuriyet, Haber 7, CNN Türk, Karar, Yeniçağ, TRT Avaz, Vatan. Prof. Dr. ************** bile var. Kendisi bir Taşra üniversitesi tıp fakültesinde genetik uzmanı ve tıbbî genetik danışmanı. Kaynaklardan da teyit edilebileceği üzere tirajı yüksek sağcı, solcu, ulusalcı, ortayolcu, milliyetçi bütün yayın organlarımız millî birliği Hunza Türkleri haberleri üzerinden sağlamışlar. Listemizde devletin televizyonu Trt Avaz da var, saygıdeğer bir akademisyen de. Listemize girebilecek daha çok medya kuruluşu, resmi kurum ve şahıs vardı ama bu kadarı yeter.
22 Mart 2018 tarihi, saat 17.00 itibariyle ulaşılan linkler:
https://www.yeniakit.com.tr/haber/kansere-bile-yakalanmayan-hunza-turklerinin-uzun-yasama-sirri-425360.html
https://www.yenisafak.com/video-galeri/haber/hunza-turkleri-ortalama-120-yil-yasiyor-2000320
https://www.ahaber.com.tr/webtv/dunya/hunza-turklerinin-sirri
https://www.sabah.com.tr/galeri/dunya/120-yil-yasayan-hunza-turklerinin-yasam-sirri
http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/galeri-120-yil-yasayan-hunza-turklerinin-yasam-sirri-40224667
https://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/hunza-turklerinin-yasam-sirri-1731202/?_szc_galeri=1
http://www.posta.com.tr/hunza-turkleri-nin-sirri-fotograflihaberi-1233810
http://www.cumhuriyet.com.tr/foto/foto_galeri/642680/1/iste_70_inde_doguran__ortalama_120_yil_yasayan_ve_kanser_bilmeyen_Hunza_Turklerinin_sirri.html
http://www.haber7.com/foto-galeri/38433-bilim-adamlari-bu-turkleri-inceliyor/p7
https://www.cnnturk.com/yasam/120-yil-yasayan-hunza-turklerinin-yasam-sirri
http://www.karar.com/hayat/120-yil-yasayan-hunza-turklerinin-yasam-sirri
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/120-yil-yasayan-hunza-turklerinin-yasam-sirri-1354g-p4.htm
http://www.gazetevatan.com/120-yil-yasayan-hunza-turkleri-nin-yasam-sirri--49751-galeri-dunya-fotogaleri/
https://www.trtavaz.com.tr/haber/tur/avrasyadan/120-yil-yasayan-hunza-turklerinin-yasam-sirri/5853ca088a58c9147864cf1


Ahmet Kubilay 2018-03-22 17:15:20

YORUMLAR

  • 0 Yorum