Alper A. İlerigel

Alper A. İlerigel


Bir Acayip Safsata: Niyet Okuma

25 Ocak 2023 - 00:01

Bu karanlık ve başı sonu imparatorluk yıktıran diyalogdaki kişiler ve muhabbetler(!) tamamen gerçektir. Olayın kahramanlarının tanınmaması açısından isimler değiştirilmiştir. Ahalinin bağrından kopup gelen Bakkal Nadir ve Şahin için sıradan bir gün... 

Bakkal Nadir: "Şahin! Nereye gidiyorsun? Gel, çay ısmarlayayım."
Şahin: "Abi daha yeni iki bardak çay içtim. Sonra müsait olunca yanına geleceğim, bak söz veriyorum."
Bakkal Nadir: "Birader gel işte! Çay ısmarlayayım."
Şahin: "Abi daha yeni içtim. İşimi halledeyim sonra bir zaman senin yanına hususi çay içmeye geleceğim."
Bakkal Nadir: "Birader bu kasabada işini sonra da halledersin. Burada işlerin acelesi olmaz. Gel, daha da uzatma, otur şuraya!"
Şahin: "Eeee... Mmmhh... Peki. Oturayım ama çayı sonra içerim."
Bakkal Nadir: "Birader, onların çayını içiyorsun da bizim çay cehennem suyu mu?"
Şahin: "Ne!"

Mantığın depar attığı bu olay, sıradanlaşan Türk Çaydanlık Şakası kategorisine iliştirilebilir. Komik olmadığı halde düşündürücü ve ürkütücüdür.

Niyet okumak, kişinin bir takım hazır düşüncelerle hareket etmesidir. Günlük yaşamın her alanında rahatlıkla karşılaşabileceğimiz türden bir safsata biçimidir. Her an kendisine bir gönderme yapılmış, bir şey ima edilmişçesine yaşamaktır. 

Bu kişiler itina ile niyet okuyabilir. İnsaniyet namına kendi kısır çevresinde düşük bütçeli birer Sherlock kesilebilirler. Tabii niyet okuyanlar olduğu gibi niyeti okunanlar da var. Niyeti okunan kişi bir niyet okuyucuya karşı otomatik savunma mekanizmaları geliştirmiştir. Mesela, yaptığı ya da yapacağı işin tüm boyutlarını karşıdakinin anlayacağı sadelikte bir dille anlatabilir. Fakat bu sade dil tekrara muhtaçtır. Üzerine basa basa bahse konu olan olayın ne olduğunun değil de ne olmadığının üzerinde çaba sarf eder. Bir filmde geçiyordu. "Çinliler, mesajın ne olduğunu bilmiyor olabilirler ama kesinlikle ne olmadığını biliyorlardır."

Evet, bir niyet okuyucu ile diyaloğa girildiğinde kelimeler iyi seçilmelidir. Fakat herhangi bir savunma mekanizmasına karşı niyet okuyucu, kasa gibidir, altkültürde her zaman kazanır.   

Olayın tüm boyutlarında bir bit yeniği arama içgüdüsü, bir niyet okuyucunun en önemli destekçisidir. Argümanlarını, hakaretlerini ve hareketlerini bu içgüdüye göre kurgulayabilir. Sokakta yürürken görmediğiniz için selam veremediğiniz bir arkadaşınız, sizinle arasında problem olduğu çıkarımını yapabilir. 

Niyet okuyucu, kötü bir gözlemcidir. Kasıtlı bir düşünme ile işleri bertaraf edebilir. 

Bir niyet okuyucu, "O ne ise odur." fikrine karşıdır. Gözüyle görmesi olayın gerçekliğini değiştiren en önemli etkendir. Beş duyudan öteye geçemeyip, beş duyunun tüm sınırlarını zorlayan mantıksız çıkarımları pekala yapabilir. 

Altkültürün gerçekliği tersten kurgulama dürtüsüne karşı ayrı bir kavim olup "O ne ise odur." mizacına ulaşabilmek, vazgeçilmez gerçektir. 
Alper A. İLERİGEL

YORUMLAR

  • 0 Yorum