Ultra işlenmiş gıdalar zihinsel sağlığı etkiliyor

Ultra işlenmiş gıdaların tüketiminin öğrenme ve duygusal sağlığı olumsuz etkilediği belirlendi. Araştırmalar, bu gıdaların bağımlılık yapıcı etkileri yanı sıra obezite ve kalp-damar hastalıkları riskini artırabileceğini gösteriyor. Beyin taramaları, yüksek yağlı ve şekerli atıştırmalıkların öğrenme biçimini değiştirebileceğini ortaya koydu.

Ultra işlenmiş gıdalar zihinsel sağlığı etkiliyor
13 Mart 2024 - 21:06
Yeni araştırmalar, ultra işlenmiş gıdaların (cips, gevrekler, marketteki abur cuburlar gibi) öğrenme, hatırlama ve hissetme şeklimizde değişikliklere neden olabileceğini öne sürdü. Araştırmacılar, bu gıdaların bağımlılık yapıcı etkiler sergileyebileceğini belirtti. Bazı bilim insanları ise bu durumu "ultra işlenmiş gıda kullanım bozukluğu" olarak adlandırdı. Bu tür yiyeceklerle dolu diyetlerin ruh sağlığı ve uyku sorunları riskini artırabileceği ifade edildi. Ultra işlenmiş gıdalardan oluşan bir beslenmenin obezite, Tip 2 diyabet, kanser ve kalp-damar hastalıklarıyla ilişkilendirildiği bilinmekle birlikte, araştırmacılar bu etkilerin nedenini tam olarak anlamaya çalışıyor.

Bu gıdaların bağımlılık yapan etkilere sahip olduğu belirtildi. Birçok ultra işlenmiş gıda, beyindeki zevk, motivasyon ve öğrenme ile ilgili ödül sistemi üzerinde güçlü bir etkiye sahip. Michigan Üniversitesi'nden Profesör Ashley Gearhardt, bu etkilerin nikotin, alkol ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımının etkilerine benzer olduğunu ifade etti.

Gearhardt'ın araştırmasına göre, insanların bağımlı bir şekilde tükettiği gıdalar arasında çikolata, dondurma, patates kızartması, pizza ve cips bulunuyor. Bu ürünler genellikle rafine karbonhidratlar ve yağ açısından zengin olup, bu kombinasyon doğal gıdalarda bulunmuyor. Doğadaki gıdalar genellikle yağ veya karbonhidrat açısından zengin olabilir, ancak her ikisi bir arada bulunmaz. Gearhardt, örneğin muzun doğal olarak şeker açısından zengin olduğunu ancak bu doğal gıdanın tüketiminde sorun yaşanmadığını belirtti.



Son bir araştırmaya göre, bilim insanları katılımcılara iki farklı türde atıştırmalık verdi (biri yüksek yağlı ve yüksek şekerli) ve ardından beyinlerinin ultra işlenmiş gıdalara nasıl tepki verdiğini inceledi. Sekiz hafta boyunca yüksek yağlı, yüksek şekerli bir atıştırmalık tüketen katılımcıların beyin taramaları, dopamin üretimine ilişkin bölgelerde çok daha yüksek aktivite gösterdi. Bilim insanları, yüksek yağlı ve yüksek şekerli atıştırmalıkların tüketilmesinin beyin öğrenme biçimini değiştirdiğini keşfetti.

Beslenme şeklimizin ruh sağlığımızı etkilediği yapılan araştırmalarda ortaya çıktı. Bu çalışmalar, ultra işlenmiş gıdaların yüksek olduğu diyetlerin depresyon, anksiyete ve uyku sorunları riskini artırabileceğini gösterdi. Gearhardt ve meslektaşları, psikiyatristlerin ve psikologların hastalarını teşhis etmek için kullanabileceği resmi bir kılavuza "ultra işlenmiş gıda kullanım bozukluğu" terimini eklemeyi düşünüyor. Bu bozukluğun semptomları arasında yoğun istek, tüketimi azaltmada zorluk ve tüketimi azaltmaya çalışırken sinirlilik ve ajitasyon gibi yoksunluk belirtileri bulunuyor.

Avustralya'daki Deakin Üniversitesi Gıda ve Ruh Hali Merkezi direktörü Felice Jacka, ultra işlenmiş gıdaların ruh sağlığını etkilemesinin ana yollarından birinin muhtemelen bağırsak mikrobiyomu aracılığıyla olduğunu belirtti. Bağırsak mikrobiyomu, sindirim sisteminde yaşayan mikropları ifade eder. Jacka, bu mikropların bağışıklık fonksiyonu, stres tepki sistemi ve serotonin gibi nörotransmiterlerin üretimini etkileyerek zihinsel sağlığı etkilediğini ekledi.

Kaynak: Gazete Oksijen

YORUMLAR

  • 0 Yorum